Kayıtlar

dünya tarihi etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Başlıca Coğrafi Keşifler

Resim
Coğrafi Keşifler konusunda ilk girişimler Portekizlilerden geldi. Atlas Okyanusu kıyısında küçük bir ülke olan Portekiz ihtiyacı olan ekonomik kaynaklara ulaşabilmek amacıyla 15. yüzyıl başlarından itibaren yayılma siyaseti izledi. Hindistan’a giden yeni bir deniz yolu bulmak için harekete geçen Portekizliler ilk olarak Batı Afrika kıyılarını keşfettiler. Portekizlilerin asıl büyük keşfi ise Ümit Burnu Yolu ’nu bulmaları oldu. Afrika’nın batı kıyıları boyunca güneye doğru ilerleyen Portekizli denizci Vasco de Gama (Vasko dö Gama) 1498’de Ümit Burnu’nu geçerek Hindistan’a ulaştı. Daha sonraki yıllarda Portekizliler Basra Körfezi ve Kızıldeniz’in girişlerini tutarak Baharat Yolu ’nun kontrolünü ele geçirdiler. Ayrıca Hindistan’ın doğusuna doğru yayılışlarını sürdürdüler. Portekizlilerin keşifleri Hint Deniz Yolu’nun bulunmasıyla sınırlı kalmadı. Alvarez Cabral (Alvarez Kabral) adlı bir başka denizci Güney Amerika’daki Brezilya’ya ulaşarak bu geniş ülkeyi Portekiz sömürgesi hâline getir...

II. Dünya Savaşı’nda Türkiye

Resim
İtalya’nın 7 Nisan 1939’da Arnavutluk’u işgal etmesi, tehlikeyi Türkiye ’nin güvenlik   sahasına taşıdı. On İki Ada’yı elinde bulunduran İtalya’nın Balkanlara doğru yayılma   eğilimi, Türkiye’de ciddi endişeye neden oldu. Bu durum Türkiye, İngiltere ve Fransa’yı birbirine yaklaştırdı. Türkiye aynı anda da SSCB ile dostluğunu sürdürmek istiyordu. 23 Ağustos 1939’da Almanya ile SSCB’nin imzaladıkları Dostluk ve Saldırmazlık Paktı’yla Doğu Avrupa’yı aralarında paylaşmaları Türkiye’yi bir yol ayrımına getirdi. SSCB, Türk Dışişleri Bakanı Şükrü Saracoğlu’nu Moskova’ya davet etti. Saracoğlu’nun amacı Türkiye, İngiltere ve Fransa arasında imzaya hazır hâle gelmiş olan ittifak ile Türk-Sovyet dostluğu arasında bir bağlantı kurmaktı. SSCB’nin hedefi ise Montrö Sözleşmesi’nin Boğazların geçiş statüsünü kendi lehine değiştirilmesini sağlamak, Boğazlar üzerinde söz ve kontrol sahibi olmaktı. Bu nedenle görüşmeler sonuçsuz kaldı. Sovyetlerle anlaşma mümkün   olmayınca Türkiye 19 Ek...

Rekabet Dönemi: Osmanlı - Avrupa İlişkileri

Resim
Anadolu’nun Batı ucunda Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğu sınırında kurulan Osmanlı Devleti, coğrafi, siyasi, stratejik ve dini nedenlerle Batı’ya doğru genişledi. İstanbul’u alarak Doğu Roma İmparatorluğu’nu yıkan Fatih Sultan Mehmet, kullandığı “Kayser-i Rum” unvanıyla kendisini Anadolu’daki Müslüman ahali kadar Avrupa’nın da hâkimi ilan etti. Hatta o dönemde hem Ruslar hem de Osmanlılar yıkılan Roma İmparatorluğu’nun kim tarafından devam ettirileceği konusunda rekabet halindeydi. Nitekim Osmanlı İmparatorluğu, İstanbul’un fethinden sonra Roma ve Viyana gibi sembolik kentleri de alma hedefini uzun süre benimsedi. Genel olarak Avrupa (Roma ya da Hristiyan dünyası), Osmanlılar için hem de doğuşundan itibaren alt edilmesi gereken başlıca rakipti. Dolayısıyla, dönemin ruhu gereği büyük ölçekte dini temellere dayanan “Osmanlı asabiyesi”nin oluşumunda “Hristiyan Avrupa/Batı” başlıca “öteki” oldu. Genel olarak “Batı Roma”ysa, siyasi ve toplumsal dağınıklığına ilk kez Kutsal Roma İmparat...
http://www.iyisayfa.net/